Vücudun
Hakikati
Her canlı
kendine özgü özellikleriyle özeldir, tekdir. Enerji ve madde ise genel ve geniş
kapsamlıdır. Canlı yapılar tek hücreden, çok hücreye karmaşıklaşır. Enerji biri
ötekinden on bin kat fazla ısı taşıyabilen fotonlar halinde, ışınım içinde ve
ışık hızında yayılır. Gözümüzün algıladığı en düşük enerjili fotondur.
Canlılara canlılık veren de enerjidir tek fark taşınan bilgi ve özelliktir.
Enerji yeterince kütle kazanırsa madde, bilgi yüklenirse canlı olur. Canlılığın
en küçük birimi veya temeli olarak hücre, DNA, hatta RNA proteinleri ele
alınabilir. Ele alınan en küçük birimler incelenirken bilinen bilgi veya
özelliklere ek olarak henüz bilinmeyen ‘potansiyel’ güçler de dikkate
alınmalıdır. Kendisine var denilen her ‘şey’in bir de potansiyeli, fıtratı,
yaradılışı, doğası vardır. Koşullar değişince var olanın dönüşeceği yeni bir
hali de düşünülmelidir. Proteinlerde RNA, RNA da ise DNA oluşturma potansiyeli
vardır.
Maddenin
katı, sıvı, gaz ve plazma hallerine dönüşü, devinimi doğasında, fıtratındadır.
Güneş sistemindeki toplam kütlenin yüzde 99,8’i güneşin çekirdeğindedir. Bu
kütle, uzay-zamanı öyle büker ki oluşan basınç hidrojeni helyuma çevirir ve enerji
açığa çıkar. Bu enerji ise sıcaklığı 7 milyon dereceyi bulan plazma katmanını
oluşturur. Plazma katmanında enerji kütleye dönüşerek soğur, ısı üst kısımda
200 bin dereceye düşer. Madde ve enerjinin halden hale geçişinin nedeni yoktur.
Aynasal yansımayla çok görünen protonun zerreleri bazı alanlar içinde etkileşir,
gölgeleşir, kütle oluşur. Foton elektrik yüklü plazmada etkileşimle enerji
kaybeder. Çekirdekte oluşan sıcak gama ışınları, X ışınlarına, enerji de
kütleye dönüşür. Önemli olan, bu katmanda enerjinin, elektrik yüklü kütleye
yani elektrona ve hidrojen atomuna dönüşerek soğumasıdır. Enerji ışınımı bir
anlamda gurup eder, hapsolur, gölgeleşir, kütleye dönüşür. Bir sonraki ‘gürleyen
gaz katmanında’ ise, X ışınları, ‘görünür ışığa’ dönüşür ve sıcaklık 5 bin
dereceye düşer. Öldürücü gama ışınları, en az on bin kat daha düşük enerjili görünür
ışık fotonları halinde güneşi terk eder. Güneşin katmanlarından ve
elektromanyetik alanlarından milyonlarca yılda kurtulan görünür ışık fotonları
dünyaya 8 dakikada ulaşır.
Yokluk, gizlenip sırlanarak, sır
tutarak, izafî vücut bariz, apaçık olmuştur. Yokluk boşluk değildir, yoklukta
eşyanın ilmi vardır, ilim ışık olarak görünür hale geçer. Kuantum mekaniğinde
de yoktan var olan her parçacığın bir özelliği vardır. Nur, hariçte zahir olan
vücuttan ibarettir. Vücut nurdan, ışıktan oluşur, ışır. Eşya ve görünen
vücutlar, ezeldeki ilimlerinin açığa çıkmış halidir. Her vücut bir ilimle
görünür olmuş; vücut, ilmin, infonun, bilginin görünür halidir. Her şey hak ile
zahir olmuş, görünmüştür. İlmin görünür
haline ‘gölgenin uzatılması’ denir. Gölge uzatılmayabilirdi. Gölge, vücudun
hazinesi olan ademde, yoklukta sabit kalabilirdi. Yokluk, her şeyin batındaki
vücut hakikatinin sabit bulunduğu ‘levhi mahfuzdur’, sırf yokluk değildir.
Hakkın batındaki ilim hazinesinde vücudu olmayan bir şey asla zahire çıkamaz ve
vücut bulamaz. Zahir de, bâtın da Hakk’ındır. O her şey'i bilicidir. Her şeyin
bilgisi yoklukta iken, yokluğun ayna gibi sır tutmasıyla, önce enerjiye ve
ışığa sonra eşyaya dönüşerek görünür hale gelir. Eşyanın aslı ve esası, görünen
maddenin hakikati, Hakkın gölgesidir. Nasıl ki gölge güneşin varlığına
delildir, madde de Hakk’ın varlığına delildir. Bilinmelidir ki eşyanın mahiyeti
ve görünenin hakikati, hakkın gölgesi ve mutlak vücudun sıfatının işaretidir.
Kütlenin, görünen enerji olan ışığın hakikati, Hakk’ın ilmi, görüntüsü ve gölgesidir.
Kütlenin hakikati bilinirse, kütlenin
görünen ışık enerjisi olduğu idrak edilir. Mutlak vücudun ortaya çıkmış,
görünür olmuş sıfatıdır. Her cisim ışır, ışık saçar, ışınım halindedir,
hakikatini görünür kılar, enerji yayar. Akıl güneşi, vücut gölgesine delil,
şahit kılındı. Akıl delili, gölgenin hakikatinin vücuttan farklı bir şey
olduğunu doğrular, kanıtlar. Akıl güneşi delalet etmezse, gölgenin vücudu ile
hakikati arasında ayrılık olmazsa, vücut kendiliğinden var olmuş olur. Vücudun,
ilminden ayrı ve gayrı bir ismi, cismi ve resmi olamaz ama farklılığa yalnız
akıl şahitlik eder. Gölgenin vücudu olmazsa hiçbir şey olamaz, eşya mevcut
olamaz. Gölgenin vücuttan gayri bir şeyi, yani hakikati, olduğuna ancak akıl
şahit olur. (25.45)
Akıl ile bilinir enerjinin halden
hale geçtiği, ilk halinde bile çeşitli özelliklerin olduğu. Büyük patlamadan
itibaren ortaya çıkan plazma ve parçacıkların ısı ve ışık, nur saçtığı bilinir.
Nasıl olduğu bilinmez ama enerjinin maddeye dönüşüp her şeyin bundan oluştuğu iyi
bilinir. Yukarıdaki makalelerde de çok üzerinde durulduğu gibi eşya, ilmin
görünür hali yani uygulamasıdır. Özelliği olan maddeden canlıların halk
edilmesi ikinci ve insanın inşa edilmesi ise üçüncü aşama olarak kabul
edilebilir. “Allah, yerlerin ve göklerin
nurudur” (73.9; 24.35).
Sonra gölgeyi ifna ederek, ortadan
kaldırarak, elde tutabiliriz. Her an mevcut olan herhangi bir fani ‘şey’in fena
bulması evveline, oluşuna nispetle kolaydır. Ele alınan her şey her an başka
bir mazharda zahir olur. Tutuşun ve yok, ifna edişin o şeyi tamamen ortadan
kaldırmak olmadığına, o şeyin suret ve hakikatini ezelde ve ebeden kaydeden
akıl şahitlik eder. Akıl Hakk’ın elidir. Tutuş ve ifna o şeyin değişime
uğramasıdır, tamamen yok olması değildir. Yok, ifna ediş mevcut olanın bir
önceki halini, hakkın eli veya pençesinden ibaret bulunan, akılda
bulundurmaktan men etmek ve yeni haliyle kaydetmektir. (25.46)
Nefsin zulmet gecesi insanlara
libas, elbise kılınmıştır. Bu zulmet sizi istila ederek Hakk’ın zat, sıfat ve
gölgesinin müşahedesinde sizi setir eder, örter. Hayat ve dünyada gaflet
uykusunda uyutur. Hadisi şerif: “Bütün insanlar uykudadırlar, ölünce
uyanırlar.” Uykudayken “Daimî hakiki hayattan” gafil kalırsınız. Kalpleriniz,
ilim, ruh nuruyla hayat bulunca, his uykusundan sonra, kutsal âlem fezasında
dağılıp yaşarsınız. (25.47) Ruhani güçler âlemine, sizi temizleyen pak ilim
suyunu indirdik. (25.48, 49) O ilim suyu, hakikatleri, asıl vatanları,
unutulmuş olan ahitleri ve aslın güzelliğinin hatırlanması için indirilmiştir.
(25.50)
İnsanın
beden ve ruh, madde ve manadan oluştuğu aklın anlayabileceği bir şeydir.
İnsanın vücut ve hakikatinin faklı şeyler olduğu kesindir. Hakkın
batındaki ilim hazinesinde vücudu olmayan bir şey asla zahire çıkamaz ve vücut
bulamaz olduğu için insanın hakikati de levh-i mahfuzda yer alır. İnsanın inşa
edilmesi son aşama olduğu için de, evrenin insan için halk edildiği düşünülür.
Her cisim gibi insan vücudu da ışık saçar, ışır, ışınım içindedir, bu ışığın
hakikati de Hakkın gölgesidir.
İnsan
olarak kendimizi böylece idrak etmek umarım bize de nasip olur.