9 Ekim 2015 Cuma

Rahmanî Işınım


            Rahmanî Işınım  

             Kitabı okumak için lütfen tıklayınız.

            Rahman ve Rahim besmelede yer alan iki isim ve sıfat. Sonuçta her isim ve sıfatın Allah’a ait olduğundan şüphe yok. Ancak, ‘bilinmek’ amacına ulaşmak için yaratılan insan öğrenmeye başlarken her şeye baştan başlar. İlk günden, hatta ilk andan itibaren, çocukça sormaya başlar ne oldu, nasıl oldu, aslı nedir, ne denir? Cevap bulundukça geriye yani en başa doğru ilerlenir. Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz? İnsanlık ve akıllı insan hali!

            Rahman, ortaya çıkma açısından ilk var olan ve maddeleşme şeklindeki olgunlaşmanın hammaddesi olmak gibi, nimetlerin tümünün asıllarını, ‘taşıp yayılarak’ oluşturandır, oluşturanın ismidir.  Her ismin bir cismi de olabilir, bilimsel adı ‘ışınım’ veya radyasyondur. Daha önce üzerinde durulduğu gibi (50.1; 38.1) ilk anda var olanın tümünün ilim haline Kaf, bunun cisim veya madde haline de Sad ismi verilmiştir. İlme de cisme de verilmiş nimetler gözü ile bakılabilir ve bu iki kavram da sentez edilebilir. Kitapta bu sentez yapılmış, sonra oluşanların aslını oluşturana yer verilmiş. “Rahman, nimetlerin tümünün asıllarını ifaza eden, yani ‘taşıp yayılarak’ oluşturandır. Rahman ismi daha sonra gelen her isim ve sıfatın kaynağını oluşturur.” (55.1)(*)

            Bilimsel açıdan da bakıldığında, Büyük Patlama ile ilk oluşanın yayılımı, taşarak yayılması veya ışınımı söz konusu edilir. İlk oluşum anlarına gidişte, ışığın oluşmasından da önce, bir mikro dalga yayılımı veya radyasyonu, ışınımı gerçeği ile karşılaşılır (**). Boyutları sıfır ama kütlesi sonsuz olan ‘yokluğun’ patlaması ile ortaya çıkan sonsuz sıcaklığın soğuması ile evren oluşur. Söz konusu “Sıcak Büyük Patlama Modeline” göre Evren’in boyutu ikiye katlanırsa sıcaklık yarıya, bir saniye sonra da on milyar dereceye düşer. Patlamada yalnız foton, elektron ve nötrinolar var, tam bir ışınım hali. Sıcaklık aslında parçacıkların ortalama enerjisinin (veya hızının, çünkü henüz kütle yok) ölçütüdür. Bilimsel açıdan kuarklar bilinirken ve var olanlar bir bütün olarak henüz bir isim almamışken; Kitap, “var olanların tümünün asıllarını ‘taşıp yayılarak’ oluşturan rahmandır” der. Patlamadan itibaren soğuyarak yayılmakta olan radyasyon, birinci saniyede, proton ve nötronlardan Hidrojen ve Helyum gibi elementlerin çekirdeklerini oluşturur. Üçüncü dakika içinde ise atomlar oluşur. Yıldızların oluşumu için ise bir milyar yıl geçmelidir.

            Rahman ve rahim, koruyan ve kollayan, bağışlayan ve esirgeyen, koruyup merhamet eden gibi çeşitli isim ve sıfatlar diğer tümünün kaynağını oluşturur. Bilimsel açıdan enerji yüklü ışınım kütleye veya maddeye dönüşür. Aynı şekilde dinsel alanda ‘taşarak yayılan’ da eşyaya, hayata ve insana, tüm nimetlere dönüşür. Evrenden taşan kısım anti-madde olabilir. Doğanın doğurganlığı kapsamında bir rahimde hayat buluş bilincimizde kolayca anlam kazanır. Hayat veya yaşayan canlıların bireyselliği, rahmanın genelliği yanında, rahmin özel oluşunu anımsatır. Genel ortamda bir yıldız, ardalanda görülebilen bir madde olarak, ışınım halinde yayılan enerji kütle oluşturarak, özellik kazanmıştır. Genel eğitimden özel veya bireysel eğitime geçiş de rahman ve rahim kavramları kapsamındadır. Toplum genel, birey özeldir. Evren ve enerji genel madde ve eşyanın her biri özeldir. Her ‘şey’ onun özelliklerini kapsayan bilgisinin ve ilminin deposudur, aynıdır.

            Eşyanın tümünü, hakikatini, vasıflarını ve diğer vücudu olan ve olmayan şeyleri kapsayan, Kur’an aklı olarak bilinen kâmil insan istidadını insanın fıtratında yaratıp kazıyarak Kur’an’ı öğretti. Kâmil insan fıtratında toplanmış olan şey ayrıntısıyla fiilen zahir olmuş görünmüştür. Bu zahir oluş rahmanî rahmet değil rahimî rahmettir.” (55.2) Konuşma yeteneği ile birlikte yaradılışına kazınan akıl, insana özgü, verilmiş, özel bir nimettir.

            İnsan, ilk insan Âdem’den önce de sonra da hayatta kalabilmesi için aklını kullanmak zorunda olmuştur. Canlılığın oluşumu çevre ile alış verişi zorlar. Hayatın kıymeti mevt ile bilinir. Aslında mevt yoktur hayatın olması ve olmaması halleri vardır. Olmak ya da olmamak kavramı çevreden alınması gerekeni aldırır. Çevrenin algılanması ise bilgi edinme ve öğrenmeyi, aklın kullanımını zorlar. Kendisine bağışlanan akıl ve öğrenme yeteneğinin kullanımının son aşamasında insan çevresinin ve kendisinin idrakine varır. Rahimî nimet ile rahman idrak edilir, görünürden görünene ulaşılabilir. Ayrıntısıyla fiilen zahir olup görünenin insanın fıtratına konmuş olan olduğu anlaşılır. Aydınlanmış bir kişi ışınımdan gelen, ışıldayandır. Kur’an düzen demektir, evrenin ilk oluşum anından itibaren de bir düzen içinde geliştiği bilimsel bir gerçektir. Ayrıntılar halinde fiilen ortaya çıkan, ilmin görünür haline de Furkan denir. Kur’an Furkan halinde gerçekleşmektedir. Paranın iki tarafından birisi, yazı kısmı yazılmış, diğeri tuğra kısmı ise kazınmıştır. Anlaşıldığı kadarıyla denebilir ki “Beden-i Muhammet ve ruh-u Muhammet olarak görünen Allah’tır!”

Bilimsel alandaki kuantum mekaniğinde ‘dalga ve parça’ ikilisi isim ve sıfat kapsamında ‘rahman ve rahim’ kavramlarını anımsatır. Evren dalga özelliklerine sahip sonsuz küçüklükteki parçacığın şişmesiyle oluşur. Sanki her şey bir akıl oyunudur. (Bu konu bir sonraki makalede daha geniş kapsamlı ele alınacaktır)

(*) Kemaleddin Abdürrezzak Kaşaniyyüs Semerkandi, “Te’vilatı Kaşaniyye”, yeni yazıya aktaran, Y. Müh. M. Vehbi Güloğlu, Kadıoğlu Matbaası, Ankara, 1987. Aşağılardaki “adı geçen kitap-a.g.k.” budur.

(**)Stephen Hawking, “A Briefer History of Time”, s.27.

 

Hiç yorum yok: