Uzay
Zaman Gerçeği, NAEÖ
27092014
Kuantum âleminin temelinde olan Heisenberg
belirsizlik-tanımlanamazlık prensibine göre “Eğer ne olup bittiğine bakacak
olursak enerji, boş bir uzay bölgesinde, küçük bir zaman aralığında, hiçbir şey
yok iken, yokluktan ortaya çıkabilir ve yine hemen yok olabilir. Kütle de bir
çeşit enerjidir. Bu demektir ki kütle, varlık da yoktan var olabilir ve var
iken yok olabilir.” (Heisenberg uncertainty principle: If we consider what
happens in a region of empty space in a very tiny interval of time, there will
be a large uncertainty in the energy content of that region. In other words,
energy can appear out of nothing. Now, mass is a form of energy. This means
that mass too can appear out of nothing.) Bugün
bilim dünyasının ulaştığı son nokta, henüz!
Kâşani te’vili: «Eğer biz hadis olur ve fâni olur mevcudat ittihaz etmek murâd, arzu etse idik», kudret cihetinden bize mümkün olurdu. Lâkin hikmet ve hakikate münafi, zıt olduğu için öyle mevcudat ittihaz etmedik. “Eğer biz ‘var olur yok olur’ mevcudat olsun isteseydik kudret yönünden bize mümkün olurdu. Lâkin öyle mevcudat, varlık olsun istemedik, çünkü hikmet ve hakikate uygun olmaz, aykırı olurdu”. İnsanlar bir düzen içindedir ancak düzeni bilmezler, kaos derler! (21.17)
Yaşar Nuri Öztürk
meali: (21.16) Biz, gökleri de yeri de bunlar arasındakileri de eğlenip
eğlendirelim diye yaratmadık. 17. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi
katımızdan edinirdik. Ama böyle yapanlar değildik/yapsaydık öyle yapardık.
Her
bir ‘şey’in o şeyi diğerinden ayıran bir özelliği vardır. İnsan insanlığı ile
insandır. İnsan insanlığını kaybederse, kendisi de kaybolur, ona insan denmez.
Her özellik Hakk’ın vahdaniyetine, birliğine delildir. Gökler ve yerler adalet
ile ayakta durur. Adalet kesret âleminde vahdetin gölgesidir. Eşyanın düzeninde
yumuşak huyluluk, birbirleriyle uyumluluk gibi vahdaniyete, birliğe,
beraberliğe götüren özellik mevcut olmasa düzen mevcut olamaz. Birlikten gelen
ve birliğe götüren özellik yok olursa düzen ve düzenlilik hemen bozulur. İnsan
veya insanların insanlık özelliğini kaybetmesi durumunda birlik ve beraberlik
içinde yaşamaları mümkün değildir, insanlık düzeni bozulur. (21.22)
Ezelden
ebede, evvelden ahire, evrenin öncesinden sonsuzluğa uzayıp giden ve içinde
bulunan ve onunla beraber, onun içinde olan olayların kaynağı ve sebebi sayılan
zamanın üzerine yemin ederim ki zamanın kendi başına hiçbir etkinliği yoktur!
Zamanın kendine özgü herhangi bir kudret ve kuvveti yoktur. “bizi ancak zaman
helak, yok eder” diyenlere peygamberimiz “zaman ancak Allah’tır, Allah’tandır,
Allah’tadır, Allah zaman mazharında zuhur eder, zaman içinde zahir olur,
görünür” demiştir. Dehr ile Hak’tan mahcup olmayınız, zamanı bilip, kabul edip
de Hak’tan perdeli olmayın, O’nu reddetmeyiniz. Zaman sizin Allah’ı bilmenize
engel olmasın! Allah sıfat ve ef’al ile zaman mazharında zuhur eylemiştir,
zaman içinde görünür olmuştur! Hakka ulaşmak kolay ancak onda daim kalmak çok
zordur, bunu yalnız ilim ve amelde mükemmel olanlar başarabilir. Yalnız Allah’a
iman eden, ilmel yakîn ile iman eden ve zaman içinde görünenin yalnız Allah
olduğuna iman edenler Allah’tan gayri müessir olmadığını bilirler. (103.1-3)
Nefsanî
hayattan sonra ebedi kalp hayatıyla ihya eder. Sonra O’nda fena ile öldürür;
sonra hakkın vücudu ile O’unla olmanız için fenadan sonra beka ve ihsan edilmiş
vücut ile sizi kendine cem eder; lakin insanların çoğu bunu bilmez. (45.26) Göklerde ve yerde kudret ve kuvveti ile tasarruf edici
ancak O'dur. Göklerin ve yerin küllisi, O'nun batını ve zahiridir. O'ndan başka
bir şey yoktur ki, size yardım ve sahiplik edebilsin. (2.107)
Entropi
yasası, evrenin Büyük Patlamadan itibaren geçen zaman içinde bir çeşit
bozulmaya gittiğini söyler. Bu nedenle en mükemmel düzenin zamanın
başlangıcında olduğu düşünülmelidir. Zaman, sonradan oluşan göreceli bir
şeydir. “Kaostan düzene” deyimi iyi bilinir. ilk
bakışta kaos karmakarışık gibi gelse de aslında “anlaşılması zor, ilâhî
denebilecek kadar karmaşık düzen” anlamındadır. Uzay zamanın en başında tam bir
kaos varken, zaman içinde, gittikçe farklılaşan bir başka düzene geçiş söz
konusudur denebilir. Entropi kavramına göre bir bozulma beklenirken sadece bir
başka düzene geçiş olduğu bilimsel gözlem olmaktadır. Eğer uzay zaman kavramına
göre evrenin, mevcut katsayılar içinde, nefes alışıyla sonsuza dek süreceği
öngörülüyorsa “her anda bir şe’nde” kavramı akla gelebilir. Bozulma yerine
zaman içinde “düzenden düzene” geçiş daha akılcı görünmekte.
“Uzay
zaman” kavramı içinde zamanın akışı hız faktörüne bağlanır. Işık hızında
hareket eden bir parçacık için zaman akmaz, geçmez, sabittir, durur. Büyük
hızlarda yolculuk yapabilecek insanların diğerlerine oranla pek yaşlanmayacağı
bilimsel bir gerçektir. Dünya üzerindeki yaşamdan daha hızlı bir yaşam
koşullarına uyum göstermemiz durumunda farklı bir düzeni yaşıyor olabiliriz.
“Boş
bir uzay bölgesinde, küçük bir zaman aralığında, bir enerji veya kütlenin
yoktan var olup sonra da var iken yok olması” bile ‘bir varmış bir yokmuş’
şeklinde değil de ayetlerde belirtildiği gibi bir “düzen” içinde olabilir. Evrenin
14 milyar yıldır var olması bu düzene bir kanıt sayılabilir. Böylece, inanç ile
bilim bir ve tek ‘ilim’ bütününün birbirinden bağımsız iki parçasıdır.
Kurcalanmadık yeri, akla yatkın olmayan köşesi olmayan alanda ‘dogma’ olamaz.
İlmin negatifi yoktur ki pozitifi olsun. İnancın kaynağı ilimdir. Ayetler çok aklı
olup da aklını derin düşünerek kullanan insan içindir. Evren ve yaşam
bilenlerle ‘bilinmek’ içindir. Canlılar ilimle yeniden doğar, dirilir,
ruhlanır. Bu amaçla insan adaylarını yeniden doğarak diriltmek için, akil
adamlar, dernekler kurmuştur. Din bilginlerin ilminden, biliminden doğmuştur.
Büyüklerin çocukları öcü ile korkuttukları gibi, dinin halkı korkutmak için
kullanılmış olması dinin korkudan kaynaklandığını göstermez. İlimsiz iman kör
ve körü körünedir, boş ve boşu boşuna olabilir! (Dostların, konuya ilişkin
olabilecek daha bilimsel katkıları için peşinen teşekkür ederim)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder